Psikoterapi dil ve konuşma üzerine kuruludur. Eksikliği ifade etme şansı bulduğu dil sayesinde kişinin kendisine doğru yaptığı bir yolculuk başlamış olur. Kişinin talebi kimi zaman depresyon, kaygı, takıntılar ya da yeme sorunları gibi belirtilerden kurtulmak, kimi zaman da öyküleştirilmeyi bekleyen yaşantıların ardında çoğunlukla bize acı veren, şaşırtan, tekrar eden seçimlerimizi ya da yaşam örüntülerini farketmektir. Büyüme potansiyelimizi keşfetmek, ilişkilerimizi daha tatminkar yaşamak, farklı yanlarımızla kimi zaman vedalaşmak kimi zaman da bu yanlarımızı göğüsleyerek ihtiyaçlarımıza cevap verebilmemiz mümkün olur. Bu aynı zamanda kişinin kendini inşa sürecidir.

Farklı psikoterapi yaklaşımlarındaki teorik ve süpervizyon eğitimim sayesinde bütünleşik bir yaklaşım benimseyerek, kişinin hikayesi, öznelliği ve talebine göre terapi sürecini işbirliği içerisinde şekillendirmekteyim. Travma, depresyon, panik, kaygı, stres, tükenmişlik, yeme sorunları, takıntılar, hamilelik ve doğum sonrası sorunlar gibi sorunlara ek olarak ilişki sorunları, olumsuz yaşam deneyimleri ve umutsuzluk gibi sorunlara yönelik çalışmaktayım.